1 Kasım 2015 Pazar

köprü

Kadın kasım rüzgarıyla sallanan asma köprüyü  bir motorun üzerinde geçmeyi deniyor. Aşağıda lacivert dalgalar köpüklerini yarıştırıyorlar, kıyıya kim daha önce dokunacak diye. Kadın manzaraya bakıyor uçarsam bu rüzgarla uçarım,  düşersem bu suyunu koyultmuş denize düşerim diyor, sürücünün montunu tutan ellerini bırakıyor.

Eve gidip mektup yazmam gerekiyor, masanın üzerinde nicedir duran kağıtları kullanmalıyım artık. Belki masanın üzerini bile toparlayabilirim. Her şeyi getirip oraya bırakıyorum, güneş önce onların üzerine doğuyor sonra bana ulaşıyor. Benim aklım çatıdan gelen gürültüde, gece fare sabah martı hiç rahat vermiyorlar.

Ama şimdi bu görüntüye bakmalıyım, gece nasıl da büyülü bir şey. Yalnızca yıldız ışığıyla yaşanılabilinir mi, kuzey yarım kürenin en kuzeyine gidip 'ruhların dansı' da denilen kuzey ışıklarını görsem, sınırı geçsem Orman perileriyle saklanbaç oynasam.

Düşünmemeliyim bunları aşağıda şahane bir deniz yukarda yıldızlar ve ben ışıklı bir asma köprünün içinden geçiyorum hayata neresinden başlasam bilmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...