24 Mart 2018 Cumartesi

Yığın

Hazır değil hiçbir şey, her şey darmadağın alabildiğince ortalıkta. Belki böyle olması gerekiyor, kimse ne yaptığımı ne düşündüğümü bilmemeli. Sadece bir oluş, zamanın tüm hülyalarının içinde durarak, değmeden dokunmadan.

Bir kuş sesi duyuluyor, uzaktakini çağıran davet gibi. Yorgunluktan dökülen artık durduğu yere tutunamayan boş bir salınım. Yığınla biriktirilmiş şeyler var kapıların ağzında, ne dışarı çıkarabiliyor zaman ne de içerde tutabiliyor onları. Terki mümkün olmayan ruh hali, kazıyor gövdemi.

Parmaklarım, ellerim mi demeliyim yoksa, hep bir hareketlilik içinde kapının koluna dokunamıyor ama. Geriye doğru sarıyorum düşüncelerimi, rüyalarımı. Beklerken rüyamda birini öldürdüm, merdivenlerden çıktım yokuş boyu, tek odalı bir evin ortasında kalakaldım. Boyanmamış bir odanın içindeydim, kapı olması gereken yerde kocaman bir boşluk vardı. Hiç eşya yoktu ortalıkta ölü de burada değildi. Her yere sinmiş bir acı vardı sadece, ölenin gencecik yaşta akciğerine kastı ne olabilirdi ki.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...