22 Haziran 2020 Pazartesi

Masa

Ellerim masanın altında
Taşıyamadığından değil masanın
Sevda ile sevgi arasında
Beceriksiz kaldığından

Halbuki çıkıverse
Işıldayan güne
Çiçeklerin kokusunu taşısa
Yıldızları gezdirse gözlerinde

Şehrin adından kurtulsa
Gemilere takılmasa gözleri
Söz gelimi
Kendine yeni bir isim verse


19 Haziran 2020 Cuma

2 Haziran 2020 Salı

döngü

Bir kıyının kıvrımında dünden kopup gelenleri birleştiriyorum
Hangi şey ayırıyor bir sonu sonsuzluktan

Unutan öfkelerimi saçma sebeplerle değiştiriyorum
Bir gün daha bekliyorum olacak olanı
Bir değişmezi sunarken hayat

Wadi Rum

"Bir kum tanesi bir çöldür ve  bir çöl bir kum tanesi ve şimdi tekrar sessizliğe gömülelim." Halil Cibran

Uçsuz bucaksızlığın ortasında sonsuzluk hissi uyandırıyor insanda bu görüntü. Ufuk çizgisi hiç hareket etmeden öylece bekliyor. Uzayan bitimsiz bir an gibi, bir rüzgar duyuluyor kumların arasında, her şeyi yerinden edecek kadar cevval. Sesi fırtınalı denizlerin kükreyişini anımsatıyor yer yer, yüzüme çarpanlar ise deniz tuzu yerine kum tanesi.

Akabe körfezini döndükten sonra çölün içinden geçen demir yolunu yanımıza aldık öyle devam ettik yeni bir rüyanın içine içine. Bizi karşılayacak görüntüleri tahmin edebiliyor olsak bile yaşayacağımız duyguların tarifini yapabilmek hala çok mümkün görünmüyor. Dışınızda sonsuz genişleyen kırmızı-turuncu kayalıklardan oluşmuş bir dünya içinizde kocaman ve genişleyen bir boşluk duygusu. Yutkunmakta zorluk çekeceğiniz bir an. Kaybolmuşluk duygusu.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...