7 Mart 2012 Çarşamba

odamda

seyahat etme düşüncesi insanı bulunduğu uzamdan ayrıştıran hatta zamana karşı bile duyarsızlaştıran bir fikir.  dışardan bir müdahale olmadıkça insan düşüncelerinin görünürlüğünde ordan oraya yahut tamamen hayatın en kıyısına gidebilir.

ki odasında seyahat eden bir adamın kitabını okumaya başladım, seyahat için tek gerekli olan şey insan ve bir de oda. tabi daha evvel Virginia Woolf'un Kendine Ait Bir Oda kitabının okunduğunu, insanın kendine ait bir odasının olmasının nasıl elzem bir şey olduğunun bilinmesi gerektiği hususu burda tekrar günyüzüne çıkıyor. niçin shakespeare'in kızkardeşi olmasın.

 "roma'yı, paris'i gezip görmüş yolcular gibi, yol boyunca yüzümüzde bir gülümsemeyle, yavaş yavaş yol alacağız, hiçbir engel bizi durduramayacak" diyor yazarımız Xavier De Maistre Odamda Seyahat adlı kitabında. hatta kitabın ikinci cildi olan bir de Odamda Gece Seferi var. yazar bu yolculuğa iki kez çıkmış. ama iki yolculuk tek bir kitapta.

yazarımız de Maaistre " aklı başında herkesin benim yöntemimi benimseyeceğine hiç şüphem yok. hangi karakterde ya da mizacta olursa olsun, pinti ya da müsrif, zengin ya da fakir, genç ya da yaşlı ister sıcak iklimde doğmuş olsun, ister kutuplarda; herkes benim gibi seyahat edebilir " diyor.

"sayısız mutsuzun üzüntülerine kesin bir çare; çektikleri acılar için de bir merhem sunduğumu düşündükçe, kalbimi tarifsiz bir memnuniyet kaplıyor. insanın kendi odasında seyahat ederken aldığı keyif, başkalarının kaygılı kıskançlığından uzak, paraya da bağlı olmayan bir keyiftir."

kitabı bir yıldan uzun bir süre önce aldım , okumaya başlayalı bir on dakika olmuştu ki kendimi paylaşım ekranında buldum. ama okuduktan sonra seyahatin nasıl gerçekleşeceğine dair bir rehber hazırlarım. sabırsızlar için söylüyorum bu sözü. ki  ben şehir içinde alalade durak durak yolculuk ederken bile öyle bir içreliğe tutuluyorum ki otobüsün içinde inmem gereken durağı kaçıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...