20 Ağustos 2015 Perşembe

Duvar

Neyi nerde gördüğümü bilmiyorum, ben ormanın içinde ilerlerken  adımlarımla hareket ettirdiğim otların arasından kelebekler ve bir takım börtü böcek havalanıyordu. Bir toz bulutu ya da su, başlangıçta ne vardı hatırlamıyorum.

Bir not gördüm öyle alelade duvara yazılmıştı, benim için olduğunu sandım. Oysa hayatımda hep bende olanı almaya gelmişler gibi hissederek yaşadım. Yüzüme bakanlar önce çillerimi görür, gözüme bakanlar neden burdayım acaba diye düşünür. Bir yerde hata var yahut vardı birileri için.

Ben , ben halimden memnundum. Ta ki birirleri gelip sürekli beni deli etmeye çalışına kadar. Sonra delirdim tabi, sakin kalamadım. Çocukken de bu böyledi. Çocukken mi dedim özür dilerim her şeyi çocukluktan biliyor olmaktan da nefret ediyorum, ama sanki böyle bir şey var, insanın hep içinde olan hiç solmayan,  solmayacak olan canlı bir şey, ney bilmiyorum. Milyon defa unutsak da üzerinden debdebeli bir sürü yıl geçmiş olsa da, bir sürü şey yaşandı varsayılsa da kalan o canlı şey hiç gitmiyor, yeri sabit kendi sabit, öylece duruyor.

Benden sormayın da der gibi aynı zamanda, beni bilin beni hatırlayın her dem. Bu lanet olasıca dünyanın her türlü pisliğinden gereksizliğinden beni hatırlayarak uzaklaşın.

Evet bir not gördüm duvarda, 'Bir biz ikimiz varız güzel öbürleri hep çirkin ' .

Ben durdum, düşündüm, huruç eyledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...