18 Temmuz 2015 Cumartesi

Yanlış

beni yanlış anladın.

Hayat böyledir zaten, herkes herkesi yanlış anlar ve biz buna hayat deriz.

Off. Yine aynı cümle.

Evet ya. Hayat gibi bazı şeyler hiç değişmiyor. Tekrar tekrar karşına geliyor.

Bazı eşikler vardır, sen üstünden atlayana kadar önünde durur. Zamanlı zamansız karşına çıkar durduk yere, tek derdi onu geçmendir. Geç git.

Geç git.

Kulağa ne hoş geliyor değil mi.

Değişik bir şey bekliyorum.

Değişik bir şey yok dünyada. Milyon yıldır herşey hep aynı.

Bari bir şarkı dinyelim. Alsın götürsün bizi.

Hangi şarkı mesela.

Bilmem sen seç.

Yok öyle kolaycılık, iş buyurup sıyrılmak filan.

Ne istersen onu çal. Yalnızca ses olsun. Müzik olsun.

Berbat bi şey bu.

Kimse kolay olduğunu söylemedi.

Hareket etmek zorunluluk mu. Bakmak görmek duymak hissetmek, bi şeylerden vaz mı geçmek gerek.

Heyy, hayat çok ince bir çizgi, yitirirsen kayıp gider her şey. Çizgiyi takip et.

Sınırlarımı değiştiremiyorum.

Bu sessizlikten de hiç hoşlanmıyorum. İçi boş dışı boş, sözünü unutmuş gibi. Halbuki sessizlik zihni yorar. Tartıyorum kelimeyi, kulağımdan içeriye nüfuz etmeye başladığından beri, hatta söze dökülmeden evvel. Bakışın altında, duruşun izinde vardı bu kelime. Biliyorum, öyle sessiz apansız gelmedi. Fırtına mı çıkacak hiç sanmıyorum. Pencereler kapalı dışarı hiç bir şey düşemez. Fırtına önce evde kopar, pencerelerden dışarı süzülür sonra. Esse mi önce bir rüzgar ardından şıkıdım bir yağmur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...