9 Şubat 2013 Cumartesi

çönkü

ben anasına babasına hatta kardeşlerine benzemeyip de Adıyamanlı komşu teyzeye benzeyen biriyim.ya da bilemiyorum birileri beni yıllardır kandırıyor da olabilir. ailenin tek çilli ve de kara olan çocuğuyum. yıllar yılı bana kara kız diye seslenildi, yaşın kemale yaklaşması ile şimdililerde yalnızca çocukluğumun amcaları teyzeleri diyor bana kara kız.

her şeyden sıkıldığımda bana hep anlatılan ve doğumumdan başlayan klasik hikayelere gider aklım. nerede bir kıssa var bilmiyorum ama çocukluk feci bir şey.  bebeklik çocukluk yine bir eşme ve eşelenme davranışı. ne  vardır bu içte ki hiç bitmez durmadan kurcalatmak ister kendini. derdimiz de bir tane değil ama sorun hep aynı yerde anlaşılan. çocukluğumuza geri dönüyoruz kontrollü ya da kontrolsüz bu işler buralarda çözülüyor.

"çocukluğun soğuk geceleri" , isli paslı yıllar, bu sırf bizim için böyle değildi herhalde seksenlerde çocuk olmanın bir getirisi olamaz yani. çocuk, bacak kadar olmanın sızısına, hiç bir yerde hiç bir zaman tam olamamanın olamayacak olmanın da bilgisine  sahipti bence.


                                                         yıldız kovalayan köpek


hayaller büyük fakat adımlar küçük. az bir durayım ağzım yanıyor. tuttuğum nefesimi de uygun bir yere bırakayım başka türlü olmayacak. çorap da giymeliyim ayaklarım üşüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...