29 Ağustos 2012 Çarşamba

işimdeyim

dün akşam iş yerimde  duvarların arasında dolaşırken hiç işimden gücümden bahsetmediğimi farkettim, yalnızca ne kadar yorulduğumdan, nasıl hasta ve hastalıklı bir şekilde çalıştığımdan dem vuruyorum.

ben kocaman bir on yıldır aynı iş yerinde çalışıyorum. zamanımızda insanlar uzun süre aynı iş yerlerinde çalışmıyor,herkes basamak atlama yarışında olduğu için, başka bir işin peşinden daha çok getirisi olan daha az yoran gitmeye devam ediyor.ben sabit bir insanım.düşündüm de geçen bu sürede duvardaki raf, yerdeki karo gibiyim. ve bütün iş yerlerimde olduğu gibi burda da yangından, depremden hatta fırtınadan ilk kurtarılması gereken benim. kendimden çok, eşimden dostumda çok işimin önceliği vardır çünkü.

herkesin çalışma hayalini kurduğu bir yerde çalışıyorum, hatta bugün yanıma uğrayan dostumun dostu arkadaşım da bu hayalini yineledi. ama ne yazık ki hayallerine ulaşınca da insan mutlu olmuyor, eksikliği hissedilen hep bir yarım kalmışlık duygu size eşlik ediyor, yaşam boyu hissedilen inilti. acı yalnızca bir acı.

eksikliklik nasıl tümlenemiyorsa benim de varoluşum tümlenemiyor bir türlü. ayağımın altındaki toprak bir kaya parçasının üzerinde sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...