13 Ağustos 2012 Pazartesi

badem

bademlerden sor beni. badem ne güzel bir yemiş, her hali güzel olan canlılardan. ama üzerinde yemişi olmayan  badem ağacı görsem tanımam herhalde. badem ağacı ile karşılaşmam çok eski değil çünkü üç yıl önce karaburun'da karşılaşmıştım, hatta dalından kopardım yemişi diyebilirim.


sevgili van gogh'un yaptığı çiçekli badem dallarına bakıp bakıp da badem ağacına sevgi beslememek doğaya yapılan bir hakaret sayılmalı. şimdi ben tabi çiçeğe durmuş badem ağacı görmedim ama yakındır görmem diyebilirim. badem yalnızca ege bölgesinde de yetişmiyormuş ayrıca, meşhur bebek bademcisi olan hanımefendi yaptığı canım badem şekerlemelerinin bademlerini doğu anadolu bölgesinden getirtiyormuş.

 geçenlerde biri badem sevmediğini söylemişti kimdi acaba, hafızamda tutmak istemediğim için hemen silmişim bu bilgiyi, badem sevmeyen insan mı olurmuş.

Bademlerden Say Beni / Paul Celan

say bademleri,
say acı olanı, uyanık tutanı say,
beni de onlara kat:

gözünü arardım hep, gözünü açtığında,
sana kimselerin bakmadığı bir anda,
örerdim ya o saklı, o gizli ipliği ben,
ki onun üzerinde tasarladığın çiy'in
testilere doğru kaydığı bir zamanda,
yüreğe varamamış öz bir sözle korunan.

ancak böyle varırdın adına, senin olan,
o şaşmaz adımlarla kendine yürüyerek,
savrulurdu çiçekler sanki bir çan kulesi
boşluğundaymışım gibi senin suskunluğunun.

ölmüş olan o şey senin koluna girer
ve işittiklerin de seninle birleşirdi,
üç olup giderdiniz geceyi katederek.

beni de acı yap, acı yap beni.
bademlerden say beni.

bir de en asli görevim Paul Celan'ın şiir kitabını bulmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...