10 Temmuz 2014 Perşembe

hırdavat

kimin aklına gelirdi bir hırdavatçıda karşılaşacağımız, tenhaların, ara sokakların dükkanı olan hırdavatçı, bir karşılaşmaya uzam oldu. zamanda savruluyorduk,  bir sonraki karşılaşmaya kadar nasılsa unutulur bazı şeyler, öfkenin yerini  nasılsa alır dedik başkaca duygulanımlar, umudun nefaseti bizi ele geçirir.  tarttık bu düşünceyi sözcüklere dökmeden zihnimizde. olsun boşluklarda salınsın hayat. bekleriz yahut beklemeyiz. çizgi çizgi çizgiler çizeriz.

 semtimiz de aynı değil halbuki, neden bu nalbur dükkanını seçmiştim,varını yoğunu  kapısının önüne koymuş, merdivenler eldivenler, boya kutularını dizmiş sıra sıra ve daha başka bir sürü araç gereç, içerisi daha da dağınık, karmakarışık bir dükkan. bütün duvarları raflarla dolu loş bir yer. aradığım şeyi anlattım nalburcu'ya muhakkak bir adı vardı ama ben bilmiyordum, raflara doğru ilerlerken bir sürü vidanın çivinin arasından geçtik, neredeyse boy boydu hepsi numaralandırılmış çiviler, nereye çakacaksak ölçüsünü kaçırmamak içindi herhalde bu rakamlar.

plastik kutulardaki menteşelere bakarken yıllardır almam gereken iki adet menteşe geldi aklıma, bir zamanlar parçasını taşırdım çantamda denk gelirsem alayım diye aynısı olmasa da benzeri olsun diyerekten, sonra menteşelerden de vazgeçtim sandığımı kapağı açık kullanıyorum nicedir, nicedir dediğim on yıl olmuş, ben böyle gözlerimi oradan oraya gezdirirken kapıdan içeri girdin. elimde menteşelerrr, vidasız bir işe yaramazlar.

kitaplarım sığmıyor varolan kitaplıklara, raf olabilecek bir tahta bulunca hemen kitaplarımın üst üsteliğini biraz azaltabileceğimi düşündüm. hatta günlerce bu ağaç parçasını eve nasıl götürürüm, kollarım kaç gün ağrır diye bile düşünüp durdum. tam ayak ucuma anahtarın üstüne yerleştirmek istiyordum onu böylece başucumdaki kitaplar biraz nefes alabilecekti.

bir L arıyordum, hayır iki L arıyordum ben, dikkatli birleştirince kapalı bir kutu bile elde edebiliyoruz bu L'lerden.

şirazemizi yapıştırmak için tutkal bile alabiliriz.

şimdi kim çağıracak çoban yıldızını, gelsin çıkarsın beni burdan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...