2 Ocak 2012 Pazartesi

mavi sabahlar

kitabın kendinden önce faxla gelen tanıtım yazısını okudum. mavi sabahlar. şahane. kitap mağazaya gelir gelmez hemen alıp okuyacağım dedim. kitapların arkasında yazan yazılara pek itibar etmesem de yayınevi,kitabın ismi, okuduğum metin anında dünyamı değiştirmişti.

kitabın mekanının bir Gar olması en büyük etkendi diyebilirim ama. velhasıl bir gar içinde çok fazla hayat barındırır gidenler ve gelenler yollar hep bir yerde kesişir. kitap bir masal sadeliğiyle ve masal coşkusuyla yazılmış. 21.yüzyılda bir sabah ve kimsenin durmaya etrafına bakmaya zamanı yok, hayat bu kadar acımasızken zincirleme bir görmezlikle herkes birbirine çarpıyor. herkes bir yerde bir sevgiyi arıyor ama neyin sevgisi kimin sevgisi. yahut bir intikam ama ne içindi.

bir garda tüm dünya resmedilmiş. hem de hareketli bir resim kitabın sinematografik bir dili var her şey yanınızda gözlerinizin önünde cereyan ediyor. ve zaman çok önemli bir karakter  bütün rolleri hep o çalıyor. öykü sabah 7'de başlıyor ve gün batmadan saat 5 gibi bitiyor. tüm o tik taklar kalp çarpıntısı yapıyor ve şimdi , tam o esnada birileri merkezdeyken çevrede neler oluyor.

her tavsiye isteyene tavsiye olunur. mavi sabahlar ,jean-marie laclavetine, kanat yayınları, 2008



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...