12 Mayıs 2015 Salı

Kaçış

Zehrimden kaçıyorum. Şehrin altında dolaşıyorum, bazan de çatılarda geziyorum. İnsan kıpırtısından, insan görüntüsünden uzakta kalmaya çalışıyorum.

Bir parça hoş kokunun üzerine zehrimi sıkıyorlar, kapanımı kuruyorlar. Sınırlı bir alanda yaşıyorum, uzaklara gidemem, dönüş için yolumu bulamam çünkü. Gerçi  gidince arkamda dönmek isteyeceğim bir yer bırakıp bırakmayacağımdan çok da emin değilim.

Bir evin, bir odanın sınırlarında dolaşmak, dolap arkalarına saklanarak yaşamak, ışıksız rutubetli duvarların diplerini mesken tutmak sonra, günışığının kokusunu duyumsamadan. Duvar köşelerine çöken zamanın kokusu, arkamdan kovalayanlardan biri de o. Ama gidemiyorum saklandığım karelerin içinde çivilere tutunmuş ipler gibi ağlar örüyorum, görünmez ağlar, görünür olup boynuma dolanıyorlar.

Burdayım işte bu odanın içinde, yorganımın üstünde bağdaş kurmuş ilk düğümsüzlüğü bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...