25 Eylül 2014 Perşembe

dediki

- kahvaltıda ne var.

- istersen yumurta pişir.

-iyi bari peynirli yumurta yapayım, çay taze miydi.

-çayı babana göre yaptım, sen geç kalkarsın diye, altını yak hemen kaynar zaten.

- haydi çay oldu. bugün hava serin miymiş.

-yok, baksana adaların üstüne güneşin pusu düşmüş. sen ne yapıyorsun kızım, bir canın var, hiç kıymetini bilmiyorsun. akşama kadar çalıştığın yetmiyor bir de gece yarılarına kadar kursa gidiyorsun. geldiğinde uyuyordum ben o saatte kurs mu olur.

- aman anne. ne yapayım yani hayat hep ev ile iş arasında mı gitsin gelsin.

- şu haline bak bir de hastasın. sen kınaya düğüne bile gitmezsin. napacaksın dans kursuna gidip. bir de orada yorul. bir tatil günün var onu da evde ayaklarını uzatarak geçir be mübarek o da yok.

- haftada bir gün iznim var anne, onu da evde oturarak mı geçireyim. hayat sokakta.

- sen hep böylesin zaten bir günde kıçını kakıp evde oturduğunu görmedim. akşam işten gelir tatile gidersin sabah tatilden gelip işe gidersin.

- vakit değerli be anne. yorgun olunca da işte çalışılıyor yorgun olmayınca da hem benim öyle ayaklarımı uzatayım da şöyle rahat edeyim gibi bir lüksüm yok. çay içiyor musun.

- doldur bir tane daha ama yarım olsun.

- biraz sonra çıkacam ben Canan'a gidecem kahve içmeye, gidecek gelecek bir şey var mı.

-yok. akşama kadar Cananda mısın.

-öğleden sonra Nadide ile karşıya geçeceğiz.

- napacaksınız acaba karşıda. Kadıköy'e de sığamıyorsunuz.

- değişiklik olsun dedik, epeydir geçmiyorduk karşıya.

- haydi ben çıkıyorum. hoşçakal.

-selam söyle. çocukları öp yerime.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...