3 Eylül 2014 Çarşamba

daktilo

bir daktilo şaryosunu sola doğru itiyorum. çat çat sesleri odayı dolduruyor. daktilolu bir evde büyümedim ama bir ara nereden bulduysa babam eve bir daktilo getirmişti. yazılması gereken bir kaç yazısı da oluyormuş en azından anneme böyle söyledi, daktiloyu getirme sebebi olarak. kim bilir kim ama parayı ihtiyacı olan biri olduğu muhakkak babama bu daktiloyu sattı.

biz de arzu halci gibi geçtik daktilonun başına fakat daktilonun dilini çözemedik. F klavye bilen ablam ben bunda yazamıyorum bunun tuşları farklı bu Q klavye dedi. hayatımıza yeni kavramlar soktu. komşudan yardım aldık, onların evdeki yaş ortalaması bizim evden yüksekti ve üniversite tahsili görmüş, üniversiteye devam eden insanlar vardı. derdimize devayı orada da bulamadık. daktilomuzun bir takım aşılmaz dertleri olduğunu anladık ve bir gün tamir ettiririz inşallah dercesine kutusuna geri koyduk, arada çıkartmak suretiyle.

harflerin birine basıyorduk ama bütün harfler sözleşmiş gibi kağıda doğru koşuyorlardı. sonra harfleri kağıdın üzerinden toparlıyorduk.

bugün kuvvetlice basılan harflerin sesini duydum, hep beraber yola çıkan harflerin görüntüsünü gördüm. bir el itti şaryoyu. uzaklardan bir ses yükseldi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...