20 Haziran 2013 Perşembe

manolya

gözümü açtım. hafızam yoktu. nerde olduğuma dair herhangi bir fikrim de elbette. hafif bir alacalık vardı odada, güneş daha kendini göstermemişti anlaşılan. duvarlara baktım , yatağa, yattığım yere hayır tanıdık değildi hiç bir şey. yataktan çıktım. başkasının sabahına mı uyanmıştım. üzerimdeki pijamalara baktım oldukça kalınlardı. mevsim, soğuk bir kış günündeydik anlaşılan. duvar boyunca ilerleyip koridoru geçtim. önümdeki kapıyı açınca aydınlık bir odaya girdim. bu odaya daha evvel gelmiştim. ama şimdi buraya neden ve nasıl gelmiştim.

hafızam arada beni terk ediyor ama bunu bilinçli bir şekilde mi yapıyor onu bilmiyorum. ben durumu manolyaya bağlıyorum. taç yapraklar açıldıkça zihinde bütünlük kalmıyor. ve kurbağa yağmıştı çocukluğuma.





manolya. güzel  filmdi. kesişen yazgılar şatosu, hepimizin öyküsü birbirine bağlı, ne kadar farklı hayatlar yaşıyor olsak da, hayatlarımız birbirinin içinden geçiyor. z'ler çizerek.

benim hali hazırda bir  z'm var, dizimde, çocukluk hatırası. hafıza en dipte dolaşıyor her zaman ki gibi.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...