22 Haziran 2013 Cumartesi

tante rosa

ben niçin hep kendimi Tante Rosa gibi hissediyorum. hayatta hiç bir şeyden ders almasını beceremeyen biriyim. ama hep mi mağlup, yenik. bir şeyin kazananı olmak da değil isteğim ama niye elimizde patlayan bir dünya.

tante rosa, bir oluştur aslında bir kadının içinde kimileyin çok kimileyin az olan. düşler kurdukça çoğalan, kurallara uydukça da azalan bir oluş. insanın en saf ve trajik hali, trajedinin içinde yer alan komedi hatta. çok güldürür çok düşündürür aslında olmayacak olan da değildir hikayesi. saflıktan gelen bir iyi niyet, yaşama arzusuyla beraber baş edemediği düşler. döndürülemeyen dünyanın köşelerinde içbükey serzeniş.

" Ama yaşamak zorunda olmak, sürdürmek, ısrar etmek. Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim-kendimim-kendimim."

"Herkesin sadece bir kez boğulma hakkı vardır. Ya ben; boğul babam boğul, sonra yine de yaşamakta devam eder bul kendini."

"Tante Rosa, bir hayat boyu, acılardan, sevinçlerden, buruk ve bayıltıcı tatlardan, çok yorularak ve yaşlanarak, çirkinleşerek edinebildiği bu son toprak örtüsünün çıplak bir betona dönüştüğünü gördü. Haykırdı, haykırdı, elbet..."

"Tante Rosa bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır." "Tante Rosa yanlışa verilen addır."

" Önemli olan istektir, hiçbir istek diğerinden soylu değildir, değildir,"

Tante Rosa, hayatının hiç bir aşamasında öğrenememiştir, başaramamıştır ne anlaşılmıştır ne de ödeşmiştir. kendi kendini sevmiş, kendi kendine sevilebilmiştir.


ansızın beliren mutlu sonlar yok hayatta. tante rosa yaşamakta ısrar ediyor.

ısrar hayatla inatlaşmaktan, ondan bir şey koparmaktan gelmiyor ama, ısrar etmekten başka şans yok gibi yaşayacaksın, yaşayacaksın. yaşam bize bahşedilmiş bir şeymiş gibi sunulurken, idare dünyasının ötesine geçemiyoruz. romantik bir hayalperest, yıkılan dünyanın yerine yenisini dermeye çalışır, gözyaşı ile.

Sevgi Soysal her zaman aşık olunacak kadın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...