Kalın rehavet örtüsünü kaldırıp atmanın vakti geldi. Uzunca bir zamandır bekleyiş halindeydim, toprağın altını kendilerine yurt bellemişler gibi. Bu bekleyiş bir hayra dönüşür mü onu da yine bekleyip göreceğiz.
Durmanın bekleyip görmenin köşe taşıyım diyeceğim fakat aklıma köşe başlarını tutan insanlar gelince bu düşüncemden vazgeçiyorum, öylesine alelade bozkırın ortasında durmayı beklemeyi yeğ tutarım kendime. Hatta kırlık yerlerde bir dağın eteğinde bir vadinin tabanında bir nehrin yatağında bir tarlanın kenarında dört yanım açık tepemde gökyüzü varken durmak yüreğime daha iyi gelir.
Günleri ayları kovaladım, kafamdaki düşünceleri sıraya sokmaya elemeye yok etmeye çabaladım, yapılması gerekenler elzem olanlar onlar illaki kalacak oluşları bana bağlı değil, ama benim yapmak istediklerim belli bir sürece ihtiyaç duyanlar şimdi değil sonra diyebileceklerim ya da ne yapayım bu da diğer olmayacak düşler düşünceler arasında kendine yer bulsun olanlar onlar bir unutuşun içine düştüler ne yazık ki.
Ben de şimdi yeni öğrenim takviminin bana sunduğu parçalanmış zaman dilimleri arasında yapılması elzem olan fikri mecburileri yerine getireceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder