Yara izlerime mavi kantaron çiçeği yağı sürüyorum, geçmiş yaralarımın izlerine süremiyorum ama. Geçmiş üzerinde tesiri yokmuş kantaron yağının, yeni oluşmuş izleri silebiliyormuş.
Bir aşağı bir yukarı dolanıyorum, yüzüm gittikçe benden uzaklaşıyor, içimi bir şey kemiriyor. Neyin beni mutsuz ettiğini bilmiyorum. Durduk yere değil hiçbir şey. Ben yaklaşmaya çalışdıkça bir şeyler aynı hızla uzaklaşıyor benden. Gün, kelimelerin ardına saklanmış gibi, doğru heceyi doğru tonu bulmaya çabalıyorum. Yaşadığım bugünler, güneşte bekletilmiş, mavisi artık kırmızıya çalan kantoron özü gibi. Geçmişin izine tesirimiz yok.
Halbuki ben kendimle kalınca ayak parmaklarımla bile konuşabiliyorum, bir deniz kıyısında oturuyormuş misali dalgalara bakıp, geçen teknelerin boyunu hesaplamaya çalışıyoruz. Dünyanın kendi etrafında dönerken yaşadığı hızı zihnimde unutmayı deniyorum. Sanırım kantaron yağı bugünün izlerine de tesir etmiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder