riders on the storm
yıllarla beraber mezarlıkta ziyaret edeceğim insan sayısı artmaya başladı. zalimin zulmü ne denli artıyorsa, bizim umudumuz da hiç bitmiyor sanırım. kocaman bir gülümseme, hep bir gülüşle hatırlanmak bulunduğumuz duvarın ardına inat, bir yeni doğan heyecanını yaşamak.
çerçevesiz hayatın yaşam alanı, bir kaplanın yaşam alanını paylaşmak gibi bir şeye dönüşebiliyor kimi zaman. av. gönlü av'dan yana kayan bir avcı ise imkansız, avcı hikayeleri hala mübalağa sanatının örnekleri. resimlerini gördüğümde çok şaşırmıştım, nasıl olabilir, hüznüme ve çıplaklığıma ortak edebileceğim kadınlar. varlar.
amedeo modigliani
şarkıyı bölüştük, fikri bölüşemedik, müjgan, yanaklarımızdan süzülen.
matemimle gittim mezarlığa, siyahlarımı kuşandım, gençliğimi de yanıma aldım, bana sonsuz gençlik bahşedilmişcesine, dolaştım yüz yıllık ölüler arasında.
oscar wilde
pere lashaise mezarlığı, kendinde yaşayanlarıyla mutludur elbet, ya da bu kadar huzursuz ve sakin olmayan insanlarıyla yaşamayı kendine dert etmiyordur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder