5 Aralık 2015 Cumartesi

Şayia

dağıldı taşlar,
ırmağın altnda kaldı derisi pul

Sesler uzadı sessizlikte,
Ateşte kaldı parmaklarım

Vadi sakladı tüm öfkemi
Yalaza tutuldu gözlerim
Gecenin içinde

Bir kendimi gömdüm
Tüm alışkanlığımla


Suç

Bir suça yazdırmak istiyorum adımı. Dünyanın en küçük suç örgütünün üyesiyim diyebilirm. Tek başıma bir suç işlemek istiyorum. Ama suçu kendime karşı mı işlemeliyim yoksa başkasına mı bir şey yapmalıyım onu tam olarak bilemiyorum. Bu masum görünen sünepe halimden hiç hoşlanmıyorum.

Suçumun öznesini seçemiyorum, suçsuzluğum can yakıyor. Suçsuzluğumu bağışlamıyor kimse. Mutlaka adi suçlardan birine bulaşmalıyım. İçimde rüzgar esiyor, bilinmeyen bir yerden süzülüyor gibi taa içerime, bu fırtınaya da mani olamıyorum.

Ayaklarım  birbirine dolaşıyor, bu kaldırımlar amacını yitirmiş gibi, artık neye sevineceğimi neye üzüleceğimi bilmiyorum. Garip daireler çiziyorum donmuş su kütlesi üzerinde, daha derine iniyor çizikler. Sırtımda dönen dünya var, her seferinde ağrı olup bel kemiğimi sarsıyor. Kendimi suç işlemeye daha yakın hissediyorum böyle zamanlarda, dünyanın yükünden bir suç işleyerek azledilebilirm gibi geliyor. Suça gitmiyor ellerim ayaklarım yine de,  kendi hallerinde yaşamak gayesindeler sanki her şeye rağmen.

1 Aralık 2015 Salı

kıyı

Geri alıyorum her şeyi, avucumun içinden sessizce dökülen pulları topluyorum, belirsizce dolanan sokakların küçük içlerinden.

Sırtımda duruyor, bir acının tüm yayılmışlığı ile ağzımda dolaşan hay. Kaldırımdan yürümüyorum düşersem düşer diye korkuyorum. Bir mavinin ucuna eklenmiş, öncesini unutmuş gibiyim.

Geyikler çekip götürür mü beni, bitimli yolların sonundan. Yoksa her yıl saçıma çiçekler takıp beklemeli miyim köprünün ucunda. Neye olduğunu bilmediğm niye olduğunu bilmediğim bir umudun kıyısı gibi burası. Ama acı ile olgunlağa eriyoruz galiba, her gün doz artırımına gidiyor eller.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...